6 Mart 2013 Çarşamba

10.07 Erzincan


Erzincan tren garı şehrin en dış çeperinde ama şehir dışında sayılmaz.Eğer yük olmasa şehir merkezine yürünebilir mesafede yarım saatlik yol kadar.Erzincan her tarafı 360 derece dağlarla çevrili bir yerin tam ortasına kurulmuş dümdüz bir şehir.Karlı değildi biz indiğimizde,çok soğuk da değildi.








Erzincan merkezi depremde yıkıldığı için şehri yeni merkeze taşımışlar.Bu yüzden yollar çok geniş ve şehir çok planlı. Öğretmen evi de şehrin ana caddesinin üstünde ama yine şehrin dışına doğru.(tren garından otobüse binerseniz daha rahat olur gitmesi bavulları taşımamak adına)İstanbul'da yaşamak mesafe algısını biraz değiştiriyor.O yüzden orda yaşayanların çok uzak dedikleri yerlere biz hep yürüyerek gittik çoğu zaman.Tren garının ordan yol sorduğumuz bir abi bizi arabasıyla bıraktı öğretmen evine.Erzincan Öğretmen Evi'nin geceliği 35 liraydı. Odada havlu,nevresim takımı,yorgan ve battaniye var,yalnız saç kurutma makinası yok. Öğretmen evine yerleşip ilçelere gitmek istediğimiz için hemen dışarı çıktık.Erzincan'ın şehir merkezinden ziyade ilçelerini görmek istiyorduk çünkü.(Kemaliye, Kemah,Tercan)Tren Kemah'dan geçmişti o yüzden seçenekleri ikiye indirdik.Önce Kemaliye arabalarının kalktığı ofisi bulduk.Orada çalışan adam Erzincan'dan Kemaliye'ye günde sadece bir seferin olduğunu onun da saat akşam 4'te olduğunu söyledi.Bu arada Erzincan'dan Kemaliye'ye gitmek 3 saat sürüyormuş.Kemaliye'den Erzincan'a dönüş de sabah 6 daymış.Tek günümüz olduğu için Kemaliye'yi de elemek zorunda kaldık.Tercan minibüslerini sorduk.








Bu arada şehrin otogarı şehir dışında fakat ilçelere giden hiç bir minibüs bu otogardan kalkmıyor.İlçelere giden minibüsler şehir merkezinin farklı noktalarından kalkıyorlar.Biz üç ilçe için de sorduk. Kemaliye'nin arabaları çarşının iç tarafından, Kemah minibüsleri Milli Eğitim Bakanlığı binasının karşı arasından, Tercan minibüsleri ise eski otogardan kalkıyor.Eski otogardan 10 liraya biletlerimizi aldık.Her saat başı otobüs var Tercan'da.Yolculuğumuz bir saat kadar sürdü. Tercan baya küçük bir yer.Kardeşler Lokantası'nda yemek yedik.  Fiyatları İstanbul fiyatlarıyla aynı ama temiz bir lokanta.(kuru fasulye +pilav+çorba 9 liraydı.)




Mama Hatun'un türbesi, kervansarayı,hamamı ve mescidi var Tercan'da.Kervansaray ve türbenin kapıları kapalıydı dışarından gördük sadece. Tercan'dan biraz uzakta Abrenk Kilisesi var ayrıca görülebilecek, ancak kışın ulaşım sadece özel araçla ve yolları oldukça kötü durumda olduğundan gidemedik. belki yazın durum farklıdır.





Öyle dolaştık çok da bi yeri aramadan.Büyük Tercan Endüstri Meslek Lisesi'ne rastladık gezerken.Hava baya güneşliydi Tercan'da.



 


Dönüşümüzde şehirler arasın giden büyük otobüslere bindik o yüzden Erzincan otogara bıraktı bizi otobüs.Oradan şehir içine numarası "1" olan otobüsle gittik.Şehir merkezini dolaştık.Tadın Kuruyemiş'ten elma kurusu (baya güzeldi), köme ve meyve şekerlemesi aldık. Aç olmadığımız için akşam yemeğini es geçip Adil Usta'da kadayıf ve künefe yedik.Biraz şehri yürüyüp öğretmen evine döndük.Sabah kalkıp öğretmen evinde kahvaltıyı yaptıktan sonra tulum peyniri almaya çıktık. Kazankaya Munzur Yayla Tulum Peynircisi'nden (Ali Dursun Demir) kilosu 19 liraya tulum peyniri aldık ve baya lezzetliydi.Trene gitmeden fırından kete de aldık yanımıza.Otobüse binip tren garına gittik. 10.07de gelmesini beklediğimiz doğu ekspresi bir saat rötarla geldi.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder