17 Mayıs 2013 Cuma

18.29 Kars


Erzurum'dan yola çıktıktan bir 45 dakika sonra trenimiz bozuldu. Erzurum'dan çıktığımızdan itibaren her yer daha önce olmadığı kadar bembeyaz olmaya başladı. Yol boyunca her yer parlak ve genelde bomboş. Elektrik direkleri var bazı yerlerde.





Sarıkamış'ta çoğu asker indi trenden.Dokuz buçuğa doğru geldik Kars'a. Hava baya soğuktu. Yerler Erzurum'da olduğu gibi buz tutmuştu. Öğretmen Evi'ne kadar yürüdük.Gar şehrin dışında değil ama Öğretmen Evi'ne gitmek bi 15-20 dakika kadar sürdü yürüyerek. Yarın erken kalkacağımız için erken yattık.




Kars Öğretmen Evi'nin geceliği 40 lira.Havlu ve geri kalan şeyleri veriyorlar ama saç kurutma makinesi yok.Sabah kahvaltımızı yapıp çıkıyoruz. Hava soğuktu ama kar yağmadı hiç.  40 sene Rus işgalinde kalması  Karsı Türkiye'nin ilk planlı şehri yapmış.Şehir grid sistem üzerine kurulu.Her yerde taş evleri var Kars'ın. Büyük ve bakımlı olanları çoğunlukla devlet binası. Ama taş bakkal da görmek mümkün depo da. Yeni yapı çok az şehir merkezinde. Özellikle kışınsa, hangi zamanda olduğunuzu kestiremeyecek kadar garip ve güzel Kars'ın sokakları.







 Sokaklarda yine yürürken kaleye doğru tarafta Kümbet Cami'ye denk geldik.Kiliseden çevrilmiş, minareleri yok.








 Ordan Kaleye tırmandık. Şehir ileriye doğru düzlüğe uzanıyo kaleden. Evlerin nasıl sıralandığını daha iyi görüyorsunuz bu kadar yukardan.















 Çok dik bir yokuş var kaleye çıkan. Buz olduğu için biz zor çıktık baya. Kalenin arkasından iki yamacın arasında kalan kırmızı çatılı binalar gördük. Sorduğumuzda Kafkas Üniversitesi olduğunu öğrendik.





 Oraya doğru giderken taş köprüyü ve hamamı gördük.







 Üniversite eskiden askeri karargahmış. Şimdi güzel sanatlar fakültesi filan var. Kenarından dere geçiyor. Baya güzel.










Şehir merkezine bir araba bıraktı bizi üniversiteden.Ordan Ani Harabeleri'ne taksi tuttuk gitmek için. Başka ulaşım yok Ani'ye gitmek için. (toplu taşıma,minibüs gibi) Yazın minibüsler kalkıyormuş gerçi ama kışın yoktu. 80 liraya, Ani'ye gidip 2 saat zaman geçirip geri dönmek için anlaştık. Ani yolu çok güzel, 2 gidiş-2 geliş otoban gibi. Yollar tertemizdi hiç kar yoktu. Kars'tan dümdüz bir yolla varıyorsunuz Ani'ye.





Ani'ye vardığımızda şaşırdılar biraz gezmek istememize. Buraya da yine müzekartla girdik. İçeride bizden başka kimse yoktu. Yerlerde taşlar var gibi ama kar yüzünden zeminde ne olduğunu hiç bilmeden yürüdük. İzlenecek ana yol bile belli olmuyordu. Sadece tüm o bembeyaz zeminden yükselen harabeleri ve onların arkasından kaybolan zemini görüyorsunuz. Bu kaybolan zemin Ermenistan ile Türkiye arasındaki uçuruma ve onun dibinden akan nehre dönüşüyor.


















İki saat Ani'yi gezmek için çok çok az. İyice sindire sindire gezmek için bir 4 saat orda vakit geçirmek lazım.Ani'nin vakti zamanının en muhteşem şehirlerinden olması muhtemel.






























Ani'den taksiye dönerken şoförümüz ve jandarmalar karşıladı bizi. İki kızın Ermenistan sınırında naptıklarını merak etmişler. Bu havada bu kadar saat arazide ne yaptığımızı sordular. Müze Kart ile girilen bir yer için bu gereksiz sorgulama bizi gerdi biraz. Kars'a kadar birlikte döndük. Akşam yemek yemek için Kars Evleri adlı yere gittik. İvelek çorbası,hınkal ve kaz söyledik. Bir kaz (40 lira tanesi) ve bir hınkal ikimize çok bile geldi ve gerçekten lezzetliydi yediğimiz her şey.







Şehri akşam tekrar gezdikten sonra Öğretmen Evi'ne geri döndük. Sabah erken kalkıp tekrar Kümbet Cami tarafına doğru gittik. Uçağımıza yakın dönüp şurdan Kars kaşarı (kilosu 15 lira)ve bal (bir kaç çeşidi var bizim aldığımız petek balın kilosu 30 lira civarıydı) aldık.İkisi de baya lezzetliydi.Dönerken havaalanına gitmek için şurdan servise bindik (kişi başı 5-7 lira civarıydı yanılmıyorsam). İstanbul'a yolculuk 2 saat 15 dakika kadar sürdü.